Hikmetullah Yetkin |
Elbet bir gün çıkar içimizde
isyan eden ölüm. Haykırır avazı çıktıkça… Bir sebepsiz ölümden ibaret olur her
ne yaşanmışsa. Kendimizi, unutulmayan yağmurlarda saklasak da sevgisiz bırakır
uzun geçen yıllar. Bizi savurur bir benden bir bene… Belki de şarkılarda sevdik
birbirimizi… Birimiz aşk şarkılarını dudak arasına nemlendirdik. Birimizde, sorunsuz
geceleri sigara dumanı arasına bırakıp gönderdik. Şuan gecenin bir deminde
sarhoş bir vaziyette seni düşünüyorum. Sana söyleyemediğim onca kelimeleri ve
masanın yan ucunda yatık şekilde bıraktığım sayfaların ucuna bakakalıyorum.
Seni sevmek, senin olmak ve senin için yaşamak. Onca seneyi geride bırakıyoruz,
onca emekleri bir nefeste yok edip gidiyoruz. İşte şuan elimdeki sigarayla seni
düşünüyorum. Olurda kapıdan içeri girersin! “Merhaba… Ben geldim” dersin. İşte
o gecenin ilk hatırası ben olurum. Gerekince sana beni affetmen için
yalvarırım. Biliyorum şuan yanımdasın! Belki de beni benden çok seviyorsun?
Bana hıçkırıklı geceleri kulağıma fısıldıyorsun? “Seni seviyorum” söylüyorsun? Bir türlü sesini
duyamıyorum. Bu hırçın vakitsiz bakışlarımla... Kalbim, sana sesleniyorum
gizlice. Senin adını dokuyorum kâğıdın ilk başköşesine. Hafif kıvrımlı
yapıyorum isminin başucunu. Ardından başlıyor sana anlatamadığım derin maziler.
Bir gecenin ortasında sessiz mırıldanıyorum bana bahşettiğin şarkıların harflerini.
Ardından geliyor uzun gözyaşları. Sana yazdığım satırların üstünü örtüyor bir an.
Senin benim öfkemi örttüğün gibi… Art arda geliyor sessizlik. Gün batımını
emsal ediyor bana bakan görkemli güzelliğin… Dokunaklı sevdalara boğuluyor
yaşananlar. İşte bir gece seni yudumluyorum içime. Her yudumda seni özlüyorum
öylece. Bazen haykırıyorum. Bazen de of çekerek, bekliyorum üstü kapalı
sözcükleri. Senin gelmeni istiyorum. Bana bakmanı derince izlemeni… Bir sabah
oluyor, ansızın kapalı yollarda bulursun. Yine Hindistan sokaklarında kalp
ateşi yakılıyor, sende belki o ateşte beni bulursun diye. Nerde kaldığını ve neler
yaptığını bir bile bilse bu sokaklar, cihatta zafer kazanırcasına aydınlıkla
uyanır sabahlar. Gel de beraber gidelim Türkiye’nin herhangi kahvaltı salonuna.
Beraber kahvaltı yapalım. Beraber bardağımızı yudumlayalım ilk fakirin
sofrasında. Kendimize ayarlayalım bugünü. Özel isimler kullanalım. Bir birimizi
incitmeden aşk şarkılarını söyleyelim dudaklarımızda. Mutluluğa dair tebessümle
kalkalım yarına. Bir akşam vaktinde Anadolu’nun her hangi bir ilinde soluğumuzu
alalım. Seninle ve senin kalbinle her kaleme imzamızı atalım. Yine sigaramın
külüyle oynuyorum ve seni ağlamaklı gözlerle düşünüyorum. Bir gün şu arkamdaki
kapıyı açarsın diye, bekliyorum bacağı kırık masayla.
Hikmetullah Yetkin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz, Editör Tarafından İncelendikten Sonra Yayınlanacaktır.